Michiel Borstlap

Hollandalı piyanist Michiel Borstlap’ın son on yıldaki performansı ve başarıları, meslektaşlarına parmak ısırtacak türden. Bugün Avrupa caz sahnelerinin en etkin figürlerinden biri kabul edilen sanatçı, Herbie Hancock, Wayne Shorter, Gino Vannelli, Bill Bruford, Pat Metheny, George Duke, Les Paul ve Jeff Watts gibi büyük müzisyenlerle çalıştı; dünyann dört bir yanındaki caz festivallerinin konuğu oldu. Birçok filmin müziğini de yapan Borstlap, Hollandalı yönetmen Paula van der Oest’in Tiramisu filminin müziğiyle Hollanda film endüstrisinin büyük ödülünü de kazandı. Ama marifetleri bununla da kalmıyor: piyanist dünyanın ilk Arapça ilk operası olan Opera Avicenna’yı da besteleme ayrıcalığına sahip, sipariş Katar Emiri’nden gelmiş. Eş lider olarak on sekiz albüm çıkaran, Monk albümü ile de 2009’da Edison Caz Ödülü’nü  alan Borstlap, İstanbul’a 2010 tarihli albümü Solo 2010 ile geliyor

Erkan Oğur / "Anatolian”
Türkiye'nin önemli davulcularından Turgut Alp Bekoğlu, Volkan Öktem, Cem Aksel ilk kez aynı sahnede buluşuyor.
Piyanoda Genco Arı, Saksofonda Engin Recepoğulları, kavalda Sinan Cem Eroğlu, Basta Ozan Musluoğlu ve Volkan Çanakkaleli önderliğinde ritm grubu(çeşitli perküsyonlar)
ve

TELVİN
Gitar   Erkan Oğur
Davul  Turgut Alp Bekoğlu
Bas      Ozan Musluoğlu
Erkan Oğur 1995 yılında İlkin Deniz ve Turgut Alp Bekoğlu ile biraraya gelip TELVİN'i kurdular ve müzikle ilgili arayışlarını birlikte sürdürmeye başladılar. Bu arayış "telvin" kavramının müzikteki ifadesi idi. 10 yıl boyunca aralıklarla, gerek ulusal ve uluslararası festivallerde,gerekse performans  mekanlarında müziklerini icra ettiler. 2006 yılında ilk albümlerini yayınladılar. Telvin renkler anlamına geliyor. Tasavvuf erbabı, haldenhale geçmeye, karar haline doğru yürüyüşe telvin diyor.
Yunus Emre'nin telvini anlattığı şiirindeki gibi;
"Hak bir gönül virdi bana ha dimeden hayrân olur
Bir dem gelür şâdi olur bir dem gelür giryân olur"


(İnsan ruhunun kendi içinde, kutuplar arasında çalkanışı tasvir edilmiştir. Mısra başındaki  "bir dem" kelimesi, ruhun durmadan değiştiğini anlatır.)Tutku, korku, aşk, hırs, nefs gibi insani zaaflardan, egolardan arındığınız noktada hâlâ müzik varsa, bu saf müziktir . Temalar, kainattaki müzik enerjisinin Anadolu’ya hediye edilen kısmına dayalı  olarak biçimlenip, geniş doğaçlamalariçeren kendine özgü tavrıyla halden hale geçmeyi ifade etmiş, yaşamımızdaki müzik hallerinin de bir ifadesi olmuştur. Telvin hem iddaasız hem de sınırsızdır. Telvin bir mekan ise biz kapısını dışardan çaldık. Şans eseri kapı açıldı. İçeri girdik ve kapı üzerimize kapandı. .. içeride kaybolduk. Dışarıya açılan kapıyı arıyoruz. Müzik geçmişe ait bir olgudur... gelecekte müzik tabiki olacaktır ama gelecekteki müziğin varlığı geçmişine bağımlıdır.
 
http://www.telvin.com.tr/
Pink Floyd bu kez dansla geliyor!

Efsanevi rock grubu Pink Floyd bu kez eşsiz bir gösteriyle Türkiye’ye geliyor. İtalyan La Scala Tiyatrosu Bale Topluluğu, 1972 yılında Pink Floyd’un canlı performansıyla dünya prömiyerini yapan muhteşem “Pink Floyd Balesi”ni, showhow organizasyonuyla, 25-28 Kasım tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde sahnelemeye hazırlanıyor!

“Hey You”, “Is There Anybody Out There?”, “Money” gibi klasikleriyle dünyayı sarsan ve peşinden milyonları sürükleyen rock grubu Pink Floyd, baleye uyarlanmış 13 hit parçasıyla yeniden hayranlarıyla buluşuyor. 1778 yılında Milano’da kurulan ve dünyanın en prestijli tiyatro ve bale topluluğu olan La Scala Tiyatrosu Bale Topluluğu, Pink Floyd şarkılarıyla uyarlanmış 5 özel bale gösterisiyle 4 gün boyunca İstanbul’da olacak. Topluluğun ünlü dansçıları tarafından gerçekleştirilen bale, sahneye koyuluşu ve Jean-Michel Désiré tarafından tasarımı yapılan göz alıcı ışıklandırmasıyla da dikkat çekiyor. Pink Floyd Balesi, "The Wall", "The Dark Side of The Moon", "Meddle", "Relics" ve "Obscured by Clouds" gibi satış rekorları kıran albümlerindeki 13 parçanın kullanıldığı 18 bölümden oluşuyor. Modern ama derinlerde klâsik tekniklere sahip olan dans hareketleriyle unutulmaz Pink Floyd şarkılarını bütünleştiren Petit’nin, 1972’den bu yana genişlettiği eser, La Scala Tiyatrosu Balet Topluluğu tarafından, şimdiye kadarki en uzun hali olan 90 dakikalık bir performansla sergilenecek.

12 yaşındaki bir kızın ricası üzerine yazılan balenin ünü kısa sürede dünyaya yayıldı. Tanınmış koreograf Roland Petit kızının ricasını kıramadı ve Pink Floyd ile projesini paylaşmak üzere İngiltere’ye gitti. Projeyi duyunca heyecanlanan Pink Floyd üyeleri ve bir koreografi dehası Roland Petit’nin yeteneği ile proje 1972 yılında, Pink Floyd’un canlı performansı eşliğinde prömiyerini gerçekleştirdi. Bir showhow organizasyonu olan “Pink Floyd Balesi”, İtalya devleti, İtalya Türkiye Büyükelçisi Gianpaolo Scarante, Milano Belediye Başkanı Letizia Moratti ve Kültür ve Sanattan Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Maximiliano Finazzer Flory’nin himayesinde, İtalya İstanbul Başkonsolosluğu, Başkonsolos Gianluca Alberini, Gabriella Fortunato’nun yönetimindeki İtalyan Kültür Merkezi’nin işbirliğinde, La Scala Tiyatrosu yabancı turneler ana ortağı UniCredit Grup’un sponsorluğu ve İtalya - Türkiye ilişkilerinde önemli rol oynayan iş adamı Celaleddin Bilgiç’in girişimleriyle gerçekleşecek.

25 - 28 Kasım
tarihleri arasında, 4 günde 5 gösteri ile İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan gösteri, Pink Floyd hayranları ve dans tutkunlarına akıllarından asla silinmeyecek bir deneyim yaşatacak.

Gösteriler Pink Floyd parçalarının kayıttan çalınması ile gerçekleştirilecektir.