Benyamin Sönmez hayata gözlerini yumdu






Sevgili Benyamin,

Mekanın cennet olsun seninle  ilk tanışmamız şubat 2010 yılıydı o gün olan Society dergisindeki  yazıma Şeytanın fısıldadığı melodiler ,Cemal Reşit Rey'de tınladı başlığını atmıştım ,şimdi ise bir suskunluk hali,

Benyamin sönmez;

Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi olan hocası Gülmira Tokombayeva’nın evinde çarşamba günü kalp krizi sonucu ölen ’viyolonselin dahi çocuğu’ 28 yaşındaki Benyamin Sönmez, Muğla’nın Fethiye İlçesi’nde toprağa verildi.


Konservatuardan hocası Gülmira Tokombayeva’yı Ankara’daki evinde ziyarete gittiğinde, kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren Benyamin Sönmez’in cenazesi, Hacettepe Üniversitesi’nde düzenlenen törenin ardından Fethiye’ye getirildi. Müzik otoriteleri tarafından ’viyolonselin dahi çocuğu’ olarak kabul edilen Sönmez için Fethiye Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi. Arp eşliğinde Benyamin Sönmez’in özgeçmişinin okunduğu törene Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Akif Arıcan, Ölüdeniz Belediye Başkanı CHP’li Keramettin Yılmaz, Sönmez ailesinin yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

EN İYİ FLAMENKO ŞARKICISI ÖDÜLLÜ ESTRELLA MORENTE TÜRKİYE'DE İLK KEZ 19 ARALIK'TA CEMAL REŞİT REY’DE!

ESTRELLA MORENTE

7 yaşından beri sahnelerde olan ve günümüzün en iyi kadın flamenko şarkıcısı olarak gösterilen, geçtiğimiz sene vefat eden, efsane flamenko şarkıcısı Enrique Morente'nin kızı Estrella Morente 19 Aralık'ta ilk kez Türkiye'ye geliyor. Penelope Cruz'un başrolünü oynadığı, Pedro Almodovar'ın bol ödüllü filmi "Volver" için şarkı söylediğinden beri tüm dünyanın ilgisini çeken Estrella Morente, "Ondas En İyi Flamenko Sanatçısı" ödülü başta olmak üzere, sayısız ödüller almış bir sanatçı. Ünlü şarkıcının ilk albümü “Mi Cante y un Poema” büyük başarısının ardından Peter Gabriel’in Real World plak şirketi etiketiyle tüm dünyada yayınlandı. 2005 sonbaharında biletleri günler öncesinden tükenen “1922” adlı oyunu ile bir flamenko efsanesine dönüşen Estrella'ya İspanyol Radyo ve Televizyon Yayıncıları Birliği, İspanyol Kültürüne katkılarından dolayı “Altın Mikrofon Ödülü” verdi. Uzun zamandır Türk flamenko sevenleri tarafından beklenen sanatçı Türkiye'de ilk kez 19 Aralık'ta Cemal Reşit Rey'de !



ESTRELLA MORENTE Hakkında

Estrella Morente Carbonell 1980 yılında Granada’da dünyaya geldi. Ünlü flamenko şarkıcısı Enrique Morente ve dansçı Aurora Carbonell’in kızı olan Morente aynı zamanda ünlü gitarist Montoyita’nın da torunu. Çocukluğundan itibaren flamenko müzisyenleriyle büyüyen sanatçı daha küçük yaşlardayken sahneye çıkmaya başlamış.

Henüz 7 yaşındayken efsane gitarist Sabicas’la şarkılar söyleyen Morente, 16 yaşına geldiğinde artık dünyaca ünlü televizyon kanallarına konuk olmaya başlayan bir yıldıza dönüşmüş. Uluslararası Kayak Şampiyonası’nın açılış töreninden ünlü televizyon şovlarına çıkan Morente, flamenko efsaneleri Chano Lobato ve Juan Habichuela gibi isimlere eşlik etmeye başlamış. Morente daha sonra ünlü sinema filmi “Sobrevivire”'nin soundtrack albümü için bir şarkı kaydetmiş.

Peter Gabriel Morente’nin “Los Pastores” şarkısından esinlenirken, Estrella Carlos Saura’nın “Buñuel y la mesa del Rey Salomón” filmi için “Los Cuatro Muleros” adlı şarkıyı söylemiş. Virgin etiketiyle yayınlanan ilk albümü  “Mi Cante y un Poema” adını taşıyor.

1997 yılında ilk solo performansını Granada’da Peña de la Platería’da gerçekleştiren sanatçı, sonrasında Federico García Lorca için yapılan anma programında sahneye çıkmış. Granada ve Freiburg şehirlerinin kardeşliği ilan edildiğinde de sahneye çıkmış ve Alman izleyicileri büyülemiş. Sanatçı aynı yıl Barselona’daki Grec festivali’nde Juan Manuel Cañizares’in konuğu olarak sahneye çıkmış.

Seville’in ünlü tiyatrosu “Teatro de la Maestranza”'da “Huellas de la Argentinita”  prodüksiyonunda da yeralan yıldızMartirio ve Carmen Linares gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşmış.

“Mi Cante y un Poema” prodüktörü olan ve şarkı seçiminden, aranjelere kadar kendisine rehberlik eden babasıyla ilk çalışmasını gerçekleştirirken Estrella'nın bu çalışması Peter Gabriel’in Real World plak şirketinin etiketiyle tüm dünyada yayınlanmış.

Albümün başarısıyla İspanya’nın en ünlü festivallerinde sahneye çıkan sanatçı, 12. Flamenko Bienali’nin kapanış konserini gerçekleştirmiş. 

“Calle del Aire” albümünü 2001 yılında yayınlanan sanatçı, bu albümdeki eklektik tarzıyla büyük ilgi görmüş. Ünlü Kübalı piyanist Pepesito Reyes ile 'El Manisero'yu kaydeden sanatçı bu şarkı ile birçok ödül kucaklamış.

Ondas “En İyi Flamenko Sanatçısı” ödülü başta olmak üzere birçok ödül alan sanatçı albümleriyle birçok kez platin satışlarını geride bırakmış.

Estrella efsane flamenko şarkıcısı Camarón de la Isla’nın ve babasının hayranı. Şarkıcı Malaga’daki Picasso müzesinin açılışından İspanyol Kraliyet ailesinin katıldığı Londra’nın ünlü salonu Barbican’daki performasına verdiği her konserinde izleyicilerini büyülüyor. Babasıyla bir dizi konser veren Estrella, Cordoba Uluslararası Gitar Festivali'nin de yıldızlarından biri olmuş.

José Sánchez Montes’in çektiği belgesel film “Morente Sueña la Alhambra”'da da yeralan sanatçıyı, dünyaca ünlü yönetmen Pedro Almodovar Penelope Cruz’un başrolü oynadığı “Volver” adlı filminde şarkı söylemesi için seçmiş.

2005 sonbaharında biletleri günler öncesinden tükenen “1922” adlı oyunu ile eleştirmenlerin büyük beğenisini kazanmış. Babası Enrique Morente’nin yönettiği, 1922 yılının Elhamra Sarayında gerçekleşen dillere destan şarkı yarışmasını konu eden bu prodüksiyon ünlü feminist efsaneler La Niña de los Peines ve Maria Zambrano anısına gerçekleştirilmiş. Rafael Riqueni ve Tomatito gibi isimlerin de yer aldığı bu gösteri sayesinde Estrella bir kez daha babasıyla çalışma fırsatı yakalamış.

2006’da büyük bir turneye çıkan sanatçı “Mujeres” albümünü yayınlamış. Estrella’nın kalbindeki kadınlara ithaf ettiği bu albümün prodüksiyonu yine babasına ait. Albüm'ün İspanta turnesi için Madrid, Barselona, Jerez, Valencia ve Malaga’da konserler veren Morente ardından Broadway’den Marsilya’ya,Sardunya’dan Brüksel’e, Oslo’dan Helsinki’ye kadar dünyanın çeşitli yerlerinde konserler vermiş.  

Londra konserleri için babasının yarattığı “Pastora 1922” gösterisini hazırlayan sanatçı, La Niña de los Peines, Maria Zambrano gibi isimlerin eserlerini ve Granada flamenko geleneğini sahneye taşımış. 

Latin Grammy adaylığı da bulunan sanatçı, 2006 yılının “En İyi Flamenko” ödülünün sahibi. İspanyol Radyo ve Televizyon Yayıncıları Birliği, İspanyol Kültürüne katkılarından dolayı sanatçıya ayrıca “Altın Mikrofon Ödülü vermiş.

Dünyanın tek online flamenko dergisi “deflamenco.com“ tarafından 2008 yılında gerçekleştirilen bir anket sonucu sanatçı “Casacueva y Escenario” DVD’si ile “En İyi Konser” ödülünü kucaklamış. Estrella Oslo, Helsinki, Sofya ve Lizbon’daki birçok festivalin yıldızı haline gelirken bir yandan Dulce Pontes’le işbirliği yaparak ‘Dulce Estrella’ turnesine start vermiş. Bu turne Zaragoza’da ki EXPO 2008 fuarında başlamış ve Seville’da sona ermiş. 

2009 yılında Hollanda’da ilk konserini gerçekleştiren Morente, ünlü Musiekgebouw sahnesine çıkmış. Dünyaca ünlü Carnegie Hall’de 2800 kişinin karşısına çıkan sanatçı, bir flamenko efsanesi olarak tüm dünyada en prestijli sahnelerde konserleriyle flamenko geleneğini milyonlara ulaştırmaya devam ediyor.  

''GİTAR VE MÜZİK EĞİTİMİ''




'' Eğitim'de '' 

-Temel Müzik teori
-Akustik gitar
-Klasik gitar
-Elektro gitar 
-Bass gitar
-Davul dersleri
-Duyum
-Müzik Tarihi
-Solfej 
(Çalışmalarınız Studyo ortamında studyodaki ekipmanlardan da faydalanarak çalışılacak ,5 kişilik gruplar veya özel ders olacak)

İletişim için!! 

Studyo frekans  : 0216 414 11 01 
                            0541 320 34 34 

Adres:Caferağa mah. Şair Latifi sok. 25/2 Kadiköy / Moda 
 Web sitesi :http://www.frekansmuzik.net

DURAN DURAN 28 TEMMUZ'DA İSTANBUL'DA 90 'LAR RÜZGARI ESTİRECEK!!!!!


Pop müziğin efsanesi Duran Duran İstanbul'a gelecek!!!

Dünyada büyük ses getiren
 2007 yılında internetten canlı yayınlanan Los Angeles Mayan Theatre’da verdikleri konserin yönetmenliğini usta yönetmen David Lynch yapmış 

Mark Ronson’ın prodüktörlüğünü yaptığı son albümleri ‘All You Need Is Now’, hem yerli hem de yabancı müzik otoriteleri ve hayranları tarafından ‘Duran Duran’ın muhteşem dönüşü’ olarak tanımlanıyor.

  Duran Duran; bu yılın en önemli konserlerinden birini gerçekleştirmeye şimdiden hazır,  İstanbul’da verecekleri konserde Simon Le Bon (vokal), John Taylor (bas gitar), Nick Rhodes (klavye) ve Roger Taylor (davul)  

28 Temmuz Perşembe gecesi Küçükçiftlik Park’da sahne alacak Duran Duran; müzikseverlerin karşısına  son albümleri'nin ‘All You Need Is Now’ın yanı sıra, 80’li ve 90’lı yıllara damgasını vurmuş hafızalardan silinmeyen ‘Wild Boys’, ‘Rio’, ‘Girls on Film’, ‘The Reflex’, ‘Notorious’, ‘Ordinary World’, ‘Hungry Like The Wolf’, ‘Come Undone’  gibi parçaları da seslendirecek.

‘All You Need Is Now’ dünya turnesi kapsamında sadece Avrupa’da 3,5 aylık süre boyunca ve toplam 18  ülkede büyük sahnelerde ve festivallerde toplam 42 konser verecek Duran Duran; 11:11 Organization ve Pogo Organization birlikteliği ile İstanbul maçka Küçük çiftlik park'ta

‘Hazım Körmükçü’’ ve grubu Frekans









  ‘’19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’’ Gençlere hareketlenmesi için bir fırsat  oldu , umuyorum çoğumuz bugünümüzü en yararlı bir biçimde gerçekleştirmişizdir.

Güne güzel başlamak adına, kendime bir iyilik yapıp, bende uygun kıyafetlerimden seçtim, face duyurularımı yapıp, müziklerimi paylaşıp,Dergiler için Sanat ve müzik sayfalarımı bitirdim, Gitar çaldım,  yeni sözler  yazdım sonra telefonuma sarılıp genç dostlarımıza ayağa kalkın artık, bu gün bizim günümüz haydi bakalım dışarı hadi hareketlenin hatırlatmaları…

Dün bizim biz Gençlerin kendini genç hissedenlerin günüydü 
‘’19 mayıs’’

Bugün çok değerli insanlarla tanışmaya gittim.
 ‘Hazım Körmükçü’’ ve grubu Frekans (Ne güzel tesadüf çalışmalarımı yaptığım sevgili Özkan’ın Kadıköy’deki Stüdyosu’nun ismi ''Studyo Frekans'') bizi çalışma odalarına davet ettiler,Hazım bey bizi kapıda çok enerjik;güler bir yüz , günümüze yakışan bir spor kıyafet ,Galatasaray forması ile karşıladı, Apartman’ın o yumuşak hoş ,duygu dolu kokusu keyifli bir müzik dinleyeceğimin habercisiydi ,evdeki geçmiş anılara ait  fotoğraflar eşyalar müzik aletleri, yaşanmışlıklar ile dolu, Burada bu ‘’anı’’ yüklü odada müzik yapmak müzisyeni nerelere götürür ? Kimbilir!!!

 Bahçenin güzelliği ise eskiyi anlatır oldu bana ,Anneannemi ziyaretlerimi ve böreklerini,sohpetlerimizi.

Çalışma öncesi birlikte yemek, yemek ve sonrasında bir limonlu ‘’Efes ‘’ içmek  beni dinlemeye hazır hale getirdi :) :) :)

Biraz’’ sufi’’ edası bazı bazı  ‘’reggea ‘’karışımı denemeler ile birden  aa neredeyiz bizi Aşık Veysel’e götürdüler, Pelin’in yorumu ve esprili tarifi  ise şöyle oldu: böyle yüreğimiz hop hop hopladı, o ritmler olmasa ne yapardık :)

Grup hakkında bilgi vermem gerekirse ‘’  Grup Frekans’’ 4 kişi’den oluşmakta Gerçektende  frekans ve uslup oturmuş durumda,  sıkı bağı olan bu grupta ise aralarında 30 seneyi devirmiş müzisyen var   (umdukları gibi projelere, adım atmaları isteğim ile)  
Grup'taki isimler ve enstrumanlar ise şöyle
 HAZIM KÖRMÜKÇÜ = NEY-PERCUSSİON-KEYBORD
MUTLU ÖDEMİŞ = KEMAN-AKORDİON-KEYBORD
OZAN GÜNDEMİR = PERCUSSİON-DAVUL
UFUK TÜRK = BASS

Televizyon Progmanların’dan  ve performanslardan Grup size kendileri ve Müziği hakkında bilgiyi verecektir,takip edebilirsiniz.  

’’Herkesin dilediği gibi hayat sürmesi kardeş gibi yaşaması ümidiyle’’

19 Mayıs Gençlik ve spor bayramımız kutlu olsun...

 Bugün 19 mayıs 
92. bağımsız ve Ulus olma yolunda ve düşüncesinde, geleceğimizi belirlemesi dileği ile kutlu olsun

BÜMK CAZ KOROSU&SPOOKY Boğaziçi üniv.Garanti Kültür merkezin 'de

Dün akşam çok iyi bir konserdeydim ,

Çok iyiydi ...
Anlayacağınız beni mutlu etti ,heyecan verdi yeni hayaller eklememe sebep oldu ,titizlik ile çalışılmış kalitesi yüksek iyi bir sound,


                                          BÜMK(Boğaziçi üniv.müzik kulübü) Caz korosu ve öncesinde sahnede yer alan ayrıca son 3 parçaya hepbirlikte eşlik eden Genç caz grubu ''Spooky ''ile beraber,

Masis Aram Gözbek şefliğindeki koroya bir dönem bende girmek istemiştim veeee olmadı tabiî ki  :) hazırlıksız aciliyetten (benim rolüm farklıymış)şimdi orada o koroda  hak edenler olduğunu görmek beni daha da sevince boğuyor iyiyi hak ediyorlar daha da iyisini, 
sahne düzeni ve karar verdikleri yerleşim planı hep farklı bir enerji dönüşümü ,bilmem anlatabildim mi ? olmadıysa başka türlü tarif edeyim sürekli hareket hareket ve bummm ben kendimden geçtim. Bana bu hisleri yaşamama sebep olan Masis ve ekibine diğer bir deyişle yol arkadaşlarına sonsuz teşekkürler.


Spooky spooky spooky  :) ismi sizcede  çok etkileyici değil mi?anlamı ise Hayalet gibi Tekin olmayan anlamına geliyor puffff hele beni anlatan parçası gitarist Uluç Büyükbeşe’nin  eseri Eyfel Kola  çok sıkı bir parçaydı uwwww   :) Grup Nardis’te sahne alıyor.'' Spooky '' ile ilgili bilgi almak isterseniz ,aşağıda verdiğim linkten ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz ve 18 Mayıs, Spooky & Ferhat Öz performansına ulaşmak içinde bu bu linki tıklayın ee hadi tıklayın :)   

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  http://nardisjazz.com/2011/04/18-mayis-spooky-ferhat-oz/



Bu konserde emeği geçen Spooky ve Masis ‘in bizlere kattığı değerler için ve emekleri için teşekkürler , hmmm bu arada facebook'dan caz korosunun takipçisi olmak için...
http://www.facebook.com/bumcjazzchoir?ref=ts
                                            Saygı ve Sevgilerim

*Bad Romance* Tayfun Lübeten *Şebnem Demirel Beykent Üniv.


Bad romance Lady Gaga 'nın performansları gibi olamaz şu an ama , olması umuduyla ve şansıyla...Şebnem Teşekkürler,

''Maçka Küçük çiftlik park''


Deep Purple, Amy Winehouse, Sonisphere gibi yaza damgasını vuracak eşsiz performanslar, yenilenen tasarımı ile seyirci kapasitesi artırılan ve Ortadoğu’nun en büyük sahnesine kavuşan KüçükÇiftlik Park’ta

“Kayıp Cennet”

İstanbul Modern’in yeni sergisi doğa ve teknoloji ilişkisini ele alıyor
“Kayıp Cennet”
İstanbul Modern, sanat, doğa ve teknoloji ilişkisini ele alan Kayıp Cennet sergisini sunuyor. 25 Mart – 24 Temmuz 2011 tarihleri arasında gerçekleşecek olan sergi, dijital medya ve videolardan oluşuyor. Sergide doğayla ilgili konular üzerinde duran, endüstrinin ve teknolojinin çevreye olan etkilerini inceleyen 21 sanatçı ve bir ortak proje yer alıyor. Kayıp Cennet sergisi, Japonya’da yaşanan deprem ve nükleer felaketin sonuçları ile yüzleştiğimiz bu günlerde, bizleri görsel sanatlar aracılığıyla geleceğimizi düşünmeye davet ediyor.

Beykent üniv. Rota Art canlı performans

 


Bu performansta benimle olan Şebnem Demirel'e , kattığı değer için teşekkürler ayrıca organizasyonda bize yardımcı olan herkese saygı ve sevgilerimle

Müzik Festivali’ne İş Bankası desteği



İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl 39. su düzenlenecek İstanbul Müzik Festivali kapsamındaki “Moskova Solistleri” konseri, sezon boyunca İş Sanat çatısı altında klasik müziğin dünyaca ünlü isimlerini sanatseverlerle buluşturan Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla gerçekleştirilecek. 2009 yılı Kasım ayında İş Sanat’ta muhteşem bir konser veren Yuri Bashmet yönetimindeki Moskova Solistleri, bu kez piyanoda Elisabeth Leonskaja ile birlikte 11 Haziran akşamı Aya İrini’de dinleyenleri keyifli bir müzik seyahatine çıkaracak.

MERCAN DEDE (Arkın ılıcalı)

EKAV/Eğitim Kültür Araştırma Vakfı, Ünlü müzisyen Mercan Dede’nin, ilk kişisel sergisi “Army of Lovers– Aşıklar Kabilesi” sergisi ile 26 Nisan – 26 Haziran 2011 tarihleri arasında Ekavart Gallery’de sanatseverlerle buluşuyor.

MONK

19 Mayıs tatil programınızı yaptınız mı? Monk, Kübalı grup Havana Salsa ile sezona keyifli bir başlangıç yapıyor. Çeşme Marina gecelerine eşlik edecek caz konserleri ve sofistike menüsüyle Monk'un bu sene de tek vaadi keyifli bir yaz gecesi
www.monk.com.tr
ESİN GÜNDÜZ


O bir Başka müzisyen, 
Modern yaklaşımcı,
Sevgiyle , yol gösterici



Dün akşam ,
Taksim Peak Otel Galata Rotary kulübü toplantısında Esin Gündüz, tüm şirinliği ile bizlerin karşısındaydı.

Esin Gündüz;

Bilgi Üniversitesi mezunu ,genç yaşına bir çok başarı sığdırmış,yetenekli bir müzisyen
verdiği Müzik eğitimlerinin yanı sıra Bestekarlığı, ve berrak Caz şarkıcılığı ile ön plana çıkıyor,

Yaptığı projeler’den (sessizlik ve suyun ifadeleri adlı merak uyandıran ilgi çekici projeler) ,Nardis Jazz Klüp’teki performansların'dan bahsedip Montreux Jazz festivalindeki konser hayalini gerçekleştirmesi ve bizlerle paylaşması bizlere yeni umutlar verdi , müziğin nasıl yaşatılacağını bize anlatan Esin’e Sonsuz Teşekkürler Sevgim ve Saygım ile

Hayatın dolu tarafı


Hayatın dolu

Bardağın  dolu dolu  

Bardağının dolu tarafı :)  


Sokaklarda , konservatuarlılar , müzisyenler ,şarkı söylemeyi dans etmeyi seven  herkes bizimley'di ve  İstanbul sokaklarını şenlik, festival havasına çevirdik.

Peki  Neyi kutluyorduk?
 Herkes soruyordu tabiî ki bizde kendimize :)

İçimizdeki neşeyi mi?
Gelen yaz mevsimini mi ?
 Yaşadığımız aşkı ,belki de yaşayacağımız aşkları

Hepbirlikte . şarkılar söyledik, dans ettik, 
Bu organizasyonda yer alan herkes için bir mutluluk bir eğlence ve tatlı bir yorgunluk vardı,
Çığlık çığlığa hepimiz birşeylerin peşindeydik,
Bu koşuşturmaca’nın içinde bulunmak şansını yakalamış olmak , yeni yüzler yeni sesler farklı kimlikler  bulmak ,yaşamak , anılarımız arasında yerini aldı,


Şarkıda da söylendiği gibi
Bardağın dolu tarafını görmek bizler için en iyisi

Şimdi ise önümüzdeki maçlara bakalım sevgiyle kalın.

BARDAĞIN DOLU TARAFI
bazen kötü şeyler olur evet
bazende iyi şeyler olur elbet
hayat böyle takılma sen devam et
ama hayatı çözücem diye saçları beyazlatmak niye
bırak filozoflar çözerler bize
bardağın dolu dolu tarafı dolu dolu dolu
sevgilinmi terketti ? dünyada var 6 milyar kişi
önümüzdeki maçlara bakalım
patronun gıcık birimi ne güzel işte bu çok iyi atılırsan hiç ağlamassın

Güzellikler paylaşılmak ister *Aşk dolu parçalar*

 Geldi geçti yine zaman 
3 haftalık kararsızlıklardan şu ana kadar bir şeyler yazmaya karar vermek, ayrı sıkıntı oldu ,bir şeyleri yazmak ise bir o kadar kargaşa uzun ara verdim yazmaya,
Sonra dedim ki  bir canlılık getirelim bu hayata   :) dinlediğim müzikler yön veriyor bana şimdi ,İstanbul klasik gitar merkezinin sitesi’nde(www.istanbulklasikgitarmerkezi.com) yer alan klasik repertuar dinlemeye değer
( Bach - Prelüd,’lerden,Reutter – Cervantes’ e kadar ),bir o kadar heyecan veren başka bir parça ise İlter Kurcalanın Gitaristliği ile bambaşka bir parça Mis yorumu ( İkimiz bir fidanın güller açan dalıyız) Bu eserler ile hayatıma yeni bir ben katmaya hazır olan ben  :)yeni bir doğuş yaşıyorum, umuyorum sizler ile  paylaştığım bu parçalar sizleride yeni başlangıçlara, heyecan ile aşk ile başlamanıza sebep olur,Sevgim ile :)

Bir başka tat var bu parçalarda;

*Kenny G. & Michael Bolton - Don't Make Me Wait For Love
*Kenny G & Michael Bolton         http://www.youtube.com/watch?v=aFpbLlBp1GQ&feature=share
*Jennifer Holliday - His Eye Is on the Sparrow
*Birsen Tezer yorumu Bülent ortaçgil - Çığlık Çığlığa
*'82 Tonys--Dreamgirls "And I'm Telling You"
*Bülent Ortaçgil  her şarkısı ayrı bir keyif
*Oltulu Metehan Polat Bahar gelsin şu dağlara gideyim  (çok iyi bir yorum)

“Yalnız Değildim”

İstanbul Modern Sinema, Kanada sinemasından kimlik odaklı filmler sunuyor
“Yalnız Değildim”

İstanbul Modern Sinema, 17-27 Şubat tarihleri arasında Kanada Büyükelçiliği işbirliğiyle Kanada sinemasının son yıllarından kimlik odaklı filmleri “Yalnız Değildim” başlıklı bir programla sunuyor. Modern hayatın tanımladığı kimlik biçimleri, arayışları ve sancıları üzerine kurulu bu programda Woody Harrelson’ın oynadığı Muhafız’dan, katıldığı her festivalden ödülle dönen Annemi Öldürdüm’e uzanan altı film yer alıyor. Kanadalı yönetmen Xavier Dolan’ın 20 yaşında gerçekleştirdiği ve otobiyografik ögeler taşıyan, yapımcılığını ve başrol oyunculuğunu da üstlendiği Annemi Öldürdüm,  hem açık sözlü anlatımı hem de sinematografik ustalığıyla, Cannes Film Festivali’ndeki gösteriminin ardından büyük yankı uyandırmış ve dünya festivallerinden sayısız ödül kazanmıştı. Hint sinemasının tanınmış muhalif yönetmeni Deepa Mehta’nın sınıf, ırk ve cinsiyet ayrımının ötesinde törelerin ağırlığı, aile içi şiddet gibi temaları irdelediği, renkli ve fantastik öğelerle bezeli Yeryüzü Cenneti’nin başrol oyuncusu Preity Zinta, 2008 Chicago Film Festivali'nde “En İyi Kadın Oyuncu” seçilmişti. Kanada sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Denys Arcand’ın Karanlığın Gölgesinde filmi keskin toplum eleştirisiyle,  pop star olma hayalleri kuran ve zamanla gerçekle bağlarını koparan Jean-Marc’ın hikâyesini keyifli bir kara komediye dönüştürüyor. Yönetmen Peter Stebbings, duruşu ve konusuyla Taksi Şoförü’ne yakın duran Muhafız’da Woody Harrelson’ın canlandırdığı, sıradan bir adamken kostüm giyerek kendini halkını korumaya adayan süper kahraman sanan Arthur Poppington’ın öyküsünü içten bir dramla aktarıyor. Yönetmen Sarah Polley’nin Toronto ve Sundance film festivallerinde gösterilen, 2008 yılında En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Kadın Oyuncu dallarında Oscar’a aday olan, Julie Christie’nin bu filmdeki rolüyle 65.Altın Küre Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandığı Ondan Uzakta, Alzheimer olan 44 yıllık evli Fiona’nın kocasıyla birlikte bu hastalıkla mücadelesini yansıtıyor. Yönetmen François Delisle, ilk filmi İki Kere Kadın ile kocasından şiddet gören bir kadının oğluyla birlikte yeni bir hayat kurma savaşını iz bırakan bir dramla sunuyor.

İki efsane! Chick Korea ve Gary Burton

31 Mart’ta CRR’de!
Modern caz dünyasının iki büyük ismi Chick Corea ve Gary Burton ender bir araya geldikleri düet projesini Cemal Reşit Rey Konser Salonu’na taşıyor. Yıllarca dillerden düşmeyecek bu konser 31 Mart Perşembe akşamı, saat 20.00’de!
16 Grammy Ödülü’ne sahip!
İspanyol  kökenli,16 Grammy Ödülüne sahip olan piyanist Chick Corea, caz tarihine damgasını 1968 tarihinde ilk üçlüsü, Miroslav Vitous ve Roy Haynes ile birlikte kaydettiği Now He Signs, Now He Subs adlı albümüyle vurdu.70’li yıllarda Circle adlı grubuyla avangard caz akımına da yaklaşan piyanist, en büyük süksesini Return to Forever grubuyla yaptı. 80’li yıllarda ise kurduğu electric band ile füzyon müziğine yeni bir soluk katarak, caz dünyasına Dave Weckl ve John Patitucci gibi iki büyük müzisyeni  armağan etti. Caz tarihine, My Spanish Heart, Windows, Spain, Matrix gibi müthiş eserler kazandıran Corea, aynı zamanda eşsiz bir klasik müzik yorumcusudur.
Yaşayan en büyük vibrafon sanatçısı!
Günümüzde yaşayan en büyük vibrafon sanatçılarından biri olan Gary Burton müzikal kariyerine 1964'te Stan Getz'in grubundaki performansıyla başlamıştır. 1968 yılında genç yaşında Down Beat Dergisi tarafından verilen yılın caz adamı ödülünü kazanmıştır. Kendi quartetında yetiştirdiği gitaristlerle de dikkat çeken Burton'un yanından Pat Metheny,Wolfgang Muthspiel, Kurt Rosenwinkel  gibi pek çok gitarist geçmiştir.
Chick Corea, Gary Burton birlikteliği 1972 yılında Ecm Records etiketiyle yayınlanan Crystal Silence albümüyle başladı.Albüm o kadar büyük yankı uyandırdı ki, i daha sonra Duet ve Zürih Konseri adında 2 çalışma yine Ecm Records etiketiyle yayınlandı. İkili bu muhteşem kaydın anısına 2008 yılında The New Crystal Silence adında bir albüm daha yayınladı. Albümün ilk bölümü Sidney Senfoni Orkestrası’yla birlikte Sidney Opera Salonu’nda kaydedildi, ikinci bölümü ise Molde Caz Festivali’ndeki düo performanstan oluşmaktadır.

“Dumanaltı Aşklar”

Selahattin Duman’ın köşe yazılarından derlenen, Hüseyin Avni Danyal’ın kahkaha dolu tek kişilik yeni tiyatro oyunu “Dumanaltı Aşklar”; Mart ayında da tiyatro severleri kahkahaya boğacak! Tiyatro Seyirlik ve AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu ortaklığında sergilenen oyunun yönetmenliğini de usta oyuncu Hüseyin Avni Danyal üstleniyor.

“Dumanaltı Aşklar”; evlenme yolunda üç kez, son anda direkten dönen bir adamın dördüncü kez evlenmeye niyetlendiği gece, diğer müstakbel adayları hatırlamasıyla başlayan kahkaha dolu bir oyun. Dumanı tüten aşklar, dumansız kalan aşklar ve dumanaltı olan aşklar arasında komik bir hikaye anlatan “Dumanaltı Aşklar”; “Türk kadını” portresini her yönüyle ve mizahi bir dille ortaya koyuyor.

Ocak ayında gerçekleşen prömiyerinden bu yana yoğun ilgi gören “Dumanaltı Aşklar”; 1 Mart’ta Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde, 4 Mart’ta Halkalı Kültür Merkezi’nde, 5 Mart’ta Ortaköy Afife Jale Sahnesi’nde, 8 Mart’ta Ankara Devlet Tiyatrosu Çayyolu Sahnesi’nde, 17 Mart’ta Ortaköy Afife Jale Sahnesi’nde, 19 Mart’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM), 25 Mart’ta Gemlik’te, 26 Mart’ta ise Kozyatağı Kültür Merkezi’nde sahnelenecek.

ANTONIO GADES TOPLULUĞU

EFSANE FLAMENKO DANSÇISI ANTONIO GADES'İN ADINI YAŞATAN VE UNUTULMAZ BAŞYAPITLARA İMZA ATAN ANTONIO GADES TOPLULUĞU KANLI DÜĞÜN VE SUITE FLAMENCA GÖSTERİLERİ İLE 5 MART'TA CRR'DE!

GENCO ERKAL SAHNEDE “KEREM GİBİ”!

GENCO ERKAL
SAHNEDE
 “KEREM GİBİ”!

Tiyatro duayeni Genco Erkal’ın, 35 yıllık Nâzım Hikmet serüvenini; belgesel, tiyatro ve şiiri buluşturarak tiyatro sahnesine taşıdığı “Kerem Gibi” adlı tek kişilik oyunu; Şubat ayı boyunca İstanbul’da sahnelenecek!

Uyarlamasını ve yönetmenliğini de Genco Erkal’ın üstlendiği, müziklerini ise başarılı müzisyen Fazıl Say’ın hazırladığı “Kerem Gibi”, Dostlar Tiyatrosu tarafından sahneye konuluyor. Mayıs 2010’dan bu yana sahnelenen oyun; 4-11-13 Şubat’ta Muammer Karaca Tiyatrosu’nda, 17 Şubat’ta Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde, 19 Şubat’ta Kozyatağı Kozi Kültür Merkezi’nde, 20 Şubat’ta Muammer Karaca Tiyatrosu’nda, 25 Şubat’ta ise Robert Kolej Suna Kıraç Tiyatrosu’nda izlenebilecek.

Genco Erkal’ın muhteşem performansıyla büyülediği tek kişilik oyun “Kerem Gibi”, Nâzım Hikmet’in şiirlerinden oluşuyor. Oyunda; 20. yüzyılın dünya ölçüsünde en büyük ozanlarından biri olan Nâzım Hikmet’in gençlik yılları, mahkumiyeti, hapishane yılları, açlık grevi, zorunlu sürgünlüğü, vatan hasreti, tüm dünyayı kucaklayan insan sevgisi, dünya barışı için mücadelesi, Kurtuluş Savaşı izlenimleri, belgesel bir filmle bütünleşerek şiirsel bir destana dönüşüyor.

Aynı zamanda Genco Erkal’ın Nâzım Hikmet’le yolculuğuna da tanıklık eden oyunda; 1975 yılında Nâzım Hikmet’in “Kerem Gibi” oyununu uyarlayan ve ülkemizde ilk şiir-tiyatro deneyimini gerçekleştiren sanatçının Nâzım Hikmet’le geçen 35 yıllık serüveninden etkinlik görüntüleri de yer alıyor.

Genco Erkal’ın Türkiye’den New York’a, Sydney’den Toronto’ya, Selanik’ten Berlin’e ve Paris’e uzan Nâzım çalışmalarının bir ürünü olan “Kerem Gibi”; Şubat ayı boyunca İstanbul’un çeşitli sahnelerinde sanatseverlerle buluşacak.


Bilet Fiyatları:       Tam                       25,00 TL
                                Öğretmen - Emekli            20,00 TL
                                Öğrenci                                15,00 TL


Hava Kararmadan... Before Dusk...

Hava Kararmadan... Before Dusk...


GÜL ILGAZ


10 Mart Mar - 9 Nisan Apr 2011




50. Venedik Bienali'nde Türkiye’yi temsil eden ve 1990'lı yılların başından bu yana İstanbul güncel sanat ortamının yanı sıra Berlin, Hamburg ve Londra gibi sanat metropollerinde katıldığı sergilerle adından söz ettiren Gül Ilgaz’ın ikinci kişisel sergisi 10 Mart - 09 Nisan arasında Daire Galeri'de izleyici ile buluşuyor.

Sanatçı, “Hava Kararmadan…” başlıklı sergisinde çoğunlukla gece çekilmiş fotoğraf ve video çalışmaları ile karşımıza çıkıyor. “Hava Kararmadan…” çoğumuzun çocukluğuna ait ortak bilinçaltımızdan seslenen bir deyiştir. Karanlık; bakışın ve görüşün kısıtlandığı bir konum olarak hepimize ait tedirgin edici bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Sanatçı bizi endişeye sevk eden bir bekleyişi sakin bir şekilde sunarken bir yandan da bu durum içinde dahi dengeyi bulma çabamızın altını çiziyor. Durumun karanlığı ile kendi karanlık taraflarımız arasında gidiş gelişler yaratarak izleyiciyi de sorgulamanın içine çekiyor. Kişisel karanlığımızla baş başa kaldığımızda hissettiğimiz gerçeklik duygusundan, bir sanatçının karanlık algılamasındaki ışığı da gözler önüne seren bu sergide mekan kullanımının sergiye katkısını izleyeceksiniz.

“Hava Kararmadan...” , 10 Mart - 9 Nisan 2011 tarihlerinde Salı - Cumartesi 11.00 - 19.00 arası DAİRE Tophane'de izlenebilir.
Açılış: 10 Mart Perşembe - 18.00 Yer: DAİRE Tophane
Sergi: “Hava Kararmadan...”
Sanatçı: Gül Ilgaz
Tarih: 10 Mart Mar- 9 Nisan Apr 2011
Adres: Boğazkesen Cad No:65D Tophane 34433 Beyoğlu İstanbul

“Dip: başka bir dünya”Resim Heykel Sergisi

Funda Tarakçıoğlu
“dip: başka birdünya” 
Resim Heykel Sergisi
16 Şubat – 13 Mart 2011
Niş Art Gallery Teşvikiye
Büyük mavinin diplerini mesken tutan canlıların dünyası çok uzaklarda başka bir diyardır bizler için. Belgesellerde bizi hayretlere düşüren muhteşemlikte, çizgi animasyon filmlerde renkli, hareketli ve eğlenceli bir dünyanın kapılarını açıp bizi içine alan “dip” diyarın başka bir anlatım biçimini de,  ressam heykeltıraş Funda Tarakçıoğlu izleyicisine sunuyor.
Onun Deniz Kızları istiridye kabukları ile dans ediyor, birbirleriyle şakalaşıyor, saklambaç oynuyorlar. Romantik Denizatları birbirlerine serenat yapıyor, diğer bir tarafta Bilge Denizatı dipte varoluşunun anlamını kendi içinde arıyor. Ya şu deniz kabuğuna ne demeli, diplerden kıyılara kadar tüm sesleri içine alıp besteliyor ve kulak kabartanlara sunuyor, eşlik ediyor yosunlar dalgalarla birlikte bir öyle bir böyle…. Öylesine derin bir uyum var ki -insan eli değmezse- sanki hiç bitmeyecekmiş gibi.
Funda Tarakçıoğlu “dip: başka bir dünya” sergisinde karışık teknik tuvalleri ve bronz heykelleri ile 16 Şubat- 13 Mart  tarihleri arasında Niş Art Gallery’de…
Açılışı 16 Şubat saat 17:00-20:00 arasında yapılacak olan sergi, 13 Mart’a kadar Pazar hariç diğer günlerde 10:00-19:00 saatleri arasında ziyaretçilere açık olacak.
Niş Art Gallery Ahmet Fetgari Sk. No:22 Teşvikiye İstanbul
T: 0212 232 88 48  -  0212 232 89 22
Açılış:  16 Şubat Çarşamba,  17:00 – 20:00

FADO'NUN GENÇ VE GÜZEL YILDIZI ANA MOURA 
7 MART'TA CEMAL REŞİT REY'DE!


“Rolling Stones grubunun solisti Mick Jagger ile aynı sahneyi paylaşan, 2007 yılında Amalia Rodrigues Vakfı tarafından verilen Fado'nun en büyük yıldızı ödülünü kucaklayan, Prince'in sesini ve şarkıcılığını öve öve bitiremediği Ana Moura, Portekiz'in geleneksel Fado müziğini, ayrılık, hasret ve aşk şarkılarını İstanbul'a getiriyor."

Ünlü Fado şarkıcısı Maria de Fe'nin bir yılbaşı partisinde güzel sesini keşfettiği geceden beri, yıldızı tüm dünyada parlayan Ana Moura, 2003 yılında yayınlanan ilk albümü “Guarda-me a Vida na Mão” ile kazandığı hayranlarının sayısını her geçen gün artırıyor. 2004 yılında ünlü New York Carnegie Hall’de sahne alan ilk Portekizli şarkıcı unvanını  henüz ikinci albümüyle elde eden Moura, kısa sürede Fransa’dan Çin’e kadar onlarca ülkede dünyanın en prestijli konser salonlarında sahne almaya başlamış genç bir Fado yıldızı. Başarısını kendi ülkesinde de 2007 yılında “Amalia Rodrigues Vakfı“ ödülünü kazanmasıyla daha yukarı taşıyan Moura, ünlü Rolling Stones grubunun davetiyle 2007 yılının Haziran ayında 40 bin kişi önünde “No Expectations” parçasını Mick Jagger ile birlikte seslendirerek tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken bir fado şarkıcısı olmayı başarmış.

2009 yılında çıkardığı Leva-me aos Fados albümü piyasaya çıkar çıkmaz platin plak satışlarını geride bırakan Moura aynı yıl Paris’te verdiği konserde dünyanın en ünlü pop rock efsanelerinden biri olan Prince’in övgülerini almış. 

7 MART 2011 PAZARTESİ - Cemal Reşit Rey / Saat: 20.00

ANA MOURA Hakkında

Annesi Fernanda Pereira Ana’yı daha küçük bir kız çocuğu olarak şarkılar söylerken duyduğunda kızının ileride Fado'nun önemli seslerinden biri olacağını hissetmiş. Portekiz’de Santarem’de dünyaya gelen Ana, genç kızlık yıllarına kadar yaşadığı Coruche ve çevresinde Fado ile büyümüş. Buna rağmen Ana'da bir çok ergen gibi Rock ve Pop şarkılarına da düşkünmüş ve hatta Carcavelos’ta yaşarken Rock/Pop cover grubu Sexto Sentido’da şarkı söylemesi için ilk teklifini almış. Aynı günlerde birçok fado evinde de şarkılar söylemeye başlayan Ana’yı katıldığı bir yılbaşı partisinde yer alan ünlü fado sanatçısı Maria de Fe keşfetmiş. Daha sonra Ana Moura, fado söyleyeceği ilk yer olan Lizbon’daki ünlü Sr. Vinho’da sahne almaya başlamış.

Bu mekan Ana Moura’nın kariyeri açısından bir dönüm noktası olmuş ve müzik kariyerindeki en büyük yardımcısı şarkı yazarı, prodüktör ve şarkıcı olan Jorge Fernando ile burada tanışmış. Jose Fernando’nun imza attığı ilk solo albümü “Guarda-me a Vida na Mão” 2003 yılında piyasaya çıkar çıkmaz sanatseverler tarafından büyük bir beğeniyle karşılanmış. Başarılı performansıyla birlikte sanatçı, dünyanın ünlü konser salonlarında sahne almaya başlamış.

2004 yılında yayınlanan iki CD’lik albümü Aconteceu ile cesur bir adım atan Ana albümün ilk CD’sini geleneksel Fado şarkılarıyla bezerken (“Dentro de Casa”) , ikinci CD için deneysel Fado şarkılarıyla (“À Porta do Fado”) dinleyicinin karşısına çıkmış.

“Aconteceu” çıktığında Avrupa turnelerine devam eden Ana Moura, New York Carnegie Hall’de sahne alması için davet edilmiş. Biletlerinin tümü kısa zamanda tükenen Ana Moura bu salonda sahne alan ilk Portekizli sanatçı olma ünvanını da elde etmiş. Fransa’dan Çin’e kadar dünyanın en prestijli konser salonlarında sahne almaya başlayan Moura Edison Ödülleri’ne aday gösterilmiş. Ünlü Rolling Stones grubunun davetiyle 2007 yılının Haziran ayında 40 bin kişi önünde “No Expectations” parçasını Mick Jagger ile birlikte seslendiren Moura, böylece aynı zamanda dünyaca ünlü bir rock grubuyla sahne alan ilk Fado şarkıcısı oluyor.

2006 yılı sonlarına doğru Ana Moura, 2007’de üçüncü albümü “Para Além da Saudade” için çalışmalara başlamış. Sanatçı başarısını kendi ülkesinde de 2007 yılında “Amalia Rodrigues Vakfı“ ödülünü kazanmasıyla daha yukarı taşımış. Para Além da Saudade albümü ile platin plak satışlarını ikiye katlayan ve tam 120 hafta boyunca en çok satanlar listesinde kalan Moura 2009 Ekim ayında çıkardığı dördüncü kaydı “Leva-me aos Fados” ile artık bütün dünyanın tanıdığı en önemli fado sanatçılarından biri olarak gösteriliyor.

Leva-me aos Fados albümüyle de çıkar çıkmaz altın plak satışlarına ulaşan Moura bu albümü ile plak satışlarını geride bırakmış. 2009 yılında Paris’te verdiği konserde Prince’in övgülerini alınca Ana Moura fadonun parlayan yıldızlarından biri haline gelmiş.